Başlarken

Beğenmediğim her yemeğin üzerine kekik döküyorum. Keşke hayatın üzerine de kekik dökebilsem. Patates kızartmasını, zeytinyağlıları ve Beypazarı sodayı severim. İnsanlara değer veririm ancak genelde umrumda olmazlar. Böyle bir çelişki içinde hayatıma devam etmekteyim.

-Mış’lı, -miş’li konuşmayı severim, öyleymişiz, böyleymişiz oyunları tam benliktir. Hayal dünyam geniştir, dardır diyemem ama uzundur onu bilirim. O yüzden insanların gözlerine uzun uzun bakmayı sevmem, çünkü gülesim gelir.

Hiç durmadan saatlerce bir şeyi okuyabilir ya da bir şey karalayabilirim. Ve en çok sahilde ya da yeşilde saatlerce yürümeyi severim.

İki yüzlü insanları sevmem, sürekli kendi konuşan insanla sohbet etmem. Kendine güvenen insanları çok severim, eğitim ve sağlık sektörlerinde özelleşme olduğu sürece eşitliğe inanmam, parası olanın okuduğu ve parası olanın yaşadığı düzen bana uymaz.




Konudan konuya atlar adamın aklındaki soruyu unuttururum.




Yılbaşlarında ortalama bir Türk ailesi gibi kuruyemiş yer rakı içer, tv izlerim. 14 Şubat’a yalnız girer, yalnız çıkarım. Doğum günlerime önem vermem. Ama doğum günlerine çok önem veririm! Bu arada en sevdiğim renk su yeşili.

Az kalsın unutacaktım; en iyi laf kalabalığı yapan insan madalyam var!

Şimdi 3-2-1 diyoruz ve ne yapmak istiyorsak ona inanıyoruz.

Hoşça kalın.

Ha bu arada ben hoşça kal diyemem.